BASIN

ANA SAYFA

Ankara Style - Popüler Diyetler ve Zararları

Uzman Diyetisyen İdil İmamoğlu, son zamanlarda popüler olan diyetleri tüm yönleriyle Ankara Style Dergisindeki köşesinde anlattı... POPÜLER DİYETLER Ülkemizde ve tüm dünyada şişmanlığın gün geçtikçe artması ile beraber, hızlı kilo vermeyi vadeden diyetler de popüler hale gelmiştir. Şişmanlık, fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunu olarak tanımlanır. Günümüzde ise bu sağlık sorunu ile mücadelede çeşitli diyetler kulaktan kulağa dolaşıyor ve tavsiye ediliyor. Bu diyetlerin bazıları çok kısıtlı kalorili, bazıları proteinden zengin ya da ekmek ve tahıl grubundan fakir, bazıları ise çok kısıtlı yağ içeriyor veya tek besinlerden oluşuyor. İsveç diyeti, 10 günde 5 kilo verdiren diyet, lahana diyeti, atkins diyeti, zone diyeti, montigniac diyeti, dukan diyeti bunlardan bazılarıdır. Peki bu popüler diyetler ağırlık kaybında gerçekten etkili ve güvenli midir? Ağırlık kaybederken asıl önemli olan, vücut bileşiminde yağ ağırlığının azalması ve aynı zamanda kas kitlesi kaybının ise mümkün olduğunca az olmasıdır. Popüler diyetlerin içinde yağ oranı yüksek olan diyetler kısa vadede vücut suyunda azalmaya sebep olur. Dolayısıyla diyetler bittiğinde verilen kilolar hızlı bir şekilde geri alınır. Herkes her diyeti uygulayabilir mi? Ne yazık ki hayır. Şişmanlık, beraberinde başka hastalıkları da doğurabilen bir hastalıktır. Nasıl ki herkes aynı ayakkabıyı giyemezse, herkes aynı zayıflama programını da uygulayamaz. Diyetler mutlaka kişinin biyokimyasal bulgularına, yaşına, boyuna, kilosuna, fiziksel aktivite düzeyine ve beslenme alışkanlıklarına göre ayarlanmalıdır. Beslenme programı ancak bu şekilde kişiye özgü olabilir ve başarılı sonuçlar elde edilebilir. Popüler diyetler besleyici midir? Beslenme düzeninin sağlıklı olması için sağlıklı pişirme yöntemlerinin kullanılması ve bunun yanı sıra besin çeşitliliğinin de yeterli düzeyde olması gerekir. Bir diyetin besleyici olması, ancak dengeli olması ile olabilir. Sağlıklı bir diyette az yağlı süt ürünlerinin, tam taneli tahılların, et-tavuk-balık-yumurta ve kurubaklagillerinyeterli, sebze ve meyvelerin ise bol olması gerekir. Günümüzde karşılaştığımız popüler diyetler A, E, B6, folat, tiamin vitaminlerinden, kalsiyum, magnezyum, demir, potasyumdan ve liflerden fakirdir. Popüler diyetler aynı zamanda yüksek oranda yağ ve kolesterol içermektedir. Dolayısıyla kalp hastalıkları için risk oluştururlar. Popüler diyetler iştahı azaltır mı? Hormonlarımız, midemizin uyarıları, besinlerin tadı, kokusu, dokusu, sıkıntı,mutluluk ve depresyon gibi duyularımız açlığımızı ve iştahımızı etkileyen unsurlardan bazılarıdır. Diyetimizde yağ oranı çok düşük olduğunda doygunluğumuz azalır ve kısa sürede tekrar acıkırız. Diyette her şeyi yağsız tüketmek bu anlamda sağlıksızdır. Ayrıca yağda eriyen vitaminlerin emilimleri de yetersiz olur. Bunun yerine lif içeriği yüksek olan besinleri tercih etmek gerekir. Böylece su tüketimi de artar ve doygunluk daha kolay elde edilir. Popüler diyetlerin içerikleri ve zararları nelerdir? TEK BESİN DİYETLERİ: Bilimsellikten uzak ve sadece tek bir çeşit veya tip beslenmeye (lahana diyeti, karpuz diyeti, greyfurt diyeti, pirinç diyeti vb.) yönelterek sağlığı da riske atan diyetlerdir. Vücut metabolizması, tek tip besin ile beslenildiğinde ani bir hız artışı göstermektedir ve bu da beraberinde kısa sürede hızlı bir kilo kaybını beraberinde getirir. Ancak, verilen bu kilolar hiçbir zaman kalıcı olamamaktadır. Çünkü bu tarz diyetler ile kilo verme yağ kaybı ile değil, sıvı ve kas kaybı ile gerçekleşmektedir. Tek tip besin uygulandığında diğer besinlerden alınması gereken vitamin ve mineraller de alınamadığı için vücutta bu besin maddelerinin yetersizliği ile karşılaşılır. Bunun sonucunda saç dökülmeleri, deri kuruması, tırnak kırılmaları, fiziksel ağrılar, kabızlık ve sinir sistemi tahribatları olabilmektedir. Ayrıca kadınlarda adet düzensizlikleri görülebilir ve büyüme çağında bu tarz diyetler uygulandığında büyüme ve gelişme de engellenir. Öte yandan, tek tür besinlenme diyetlerinde genelde diyetler uygulayan kişiye sıkıcı gelir ve kişiyi uyguladığı diyetteki besine karşı nefret etmeye dahi sürükleyebilir. ÇOK DÜŞÜK KALORİLİ DİYETLER: Günlük 500-800 kalori sağlayacak biçimde uygulanan diyetlerdir. Bu tür diyetlerde başlangıçta hızlı bir kilo kaybı olur. Ancak bu diyetlerin uygulanmasıyla, ölümle dahi sonuçlanabilen çok ciddi sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır. HAZIR KARIŞIM FORMÜL DİYETLER: Bu diyetler genel olarak proteini, karbonhidratı ve yağı azaltarak uygulanmaktadır. Diyetle birlikte vücudun vitamin ve mineral gereksinimini sağlamak için suyla karıştırılan hazır formüller alınmaktadır. Zayıflamada asıl olan, kişiye doğru ve sağlıklı beslenme alışkanlığını kazandırmaktır. Formül diyetler kullanıldığı süre boyunca kilo kaybı görülmesine karşın, bu formüllerin kullanımı bırakıldığı anda tekrar kilo alımının başlaması da kaçınılmaz olur. Bunun sebebi yanlış beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesi yerine günü kurtarmaya yönelik çözümlere yönelmiş olmaktır. BAZI BESİNLERİN AZALTILDIĞI DİYETLER: Bu tarz diyetler, kişinin enerji ihtiyacının içinde, bir besin grubunun miktarının azaltılması ve aynı zamanda başka bir takım besin gruplarının miktarlarının ise ihtiyacın ötesinde artırılması ile uygulanır. Bu dengesiz diyet elbette vücutta bazı sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Bu diyetlere en iyi örnek Atkins diyetidir. ATKİNS DİYETİ: Atkins diyeti Amerika’da meşhur olmuş bir diyet türüdür. Karbonhidratların hemen hiç alınmadığı, yağ ve proteinlerin miktarının ise artırıldığı bir diyet çeşididir. Karbonhidratları azaltmak zayıflamada etkin olur ancak yüksek oranda hayvansal yağ almak kalp ve damar hastalıkları yönünden oldukça riskli sonuçlar doğurmaktadır. Bir bireyin günde 100-150 gram karbonhidrat ihtiyacı vardır. Günlük tüketimi 80-100 gramın altına düştüğünde vücutta protein yıkımı başlar ve kanda bazı asitler (keton gibi) artar. Ayrıca düşük karbonhidrat, yüksek protein ve yağ alındığından kandaki kolesterol düzeyi yükselerek kalp-damar hastalıkları riskini artırır. Bu durum, gut hastalığına ve organ harabiyetine yol açabilir. Böbreklerin süzülmesinde bozukluk oluşturarak ödeme ve böbreklerde taş oluşumuna neden olabilir. Yüksek miktarda protein alımı sonucunda osteoporoz riskinde artış olur. Yapılan bilimsel araştırmalarda 6 aydan sonra Atkins diyetinin, klasik bir diyetle aynı oranda kilo kaybı sağladığı ortaya konmuştur. Düşük yağ tüketimine dayalı diyetlerde de yağlar olması gerekenden daha hızlı yakılır ve buna bağlı olarak da vücut zararlı maddeler üretir. Bu da vücudumuzun belirli yerlerinin (örneğin; beyin) zarar görmesine neden olabilir. MONTİGNAC DİYETİ: Bu diyetin en belirgin özelliği karbonhidrat ve protein içeren besinlerin birbirinden ayrı alınmasıdır. Ancak bu tarz bir beslenmenin de yine bilimsel hiçbir bir dayanağı yoktur. Değişik içerikteki besinleri birlikte almak veya almamak yağ yıkımını etkileyen bir faktör değildir. Yağ birikimini artıran beslenme etkeni fazla kalori alımıdır. Karbonhidratlı besinlerle protein içeren besinler ister beraber yensin ister ayrı yensin eğer ihtiyacın ötesinde bir fazla kalori alımı olduysa vücutta bir ağırlık değişimi olmaz. DUKAN DİYETİ: Bu diyet de Atkins diyeti gibi protein oranının yani hayvansal gıdaların yüksek olduğu bir uygulamayı esas alır. Protein içeriğinin yüksek olması nedeniyle de diyet süresince fazla açlık hissedilmemekte ve rahat uygulandığı düşünülmektedir. Bu sebeple de son zamanlarda oldukça popüler hale gelmiştir. Ancak bu diyet uygulaması da proteinlerin yüksek miktarda alınmasına bağlı olarak yüksek oranda sağlık risklerini içinde barındırmaktadır. Bunlar arasında gut hastalığı en önemli rahatsızlık ihtimallerinden biridir. İnsanların zayıflama uğruna ve hayatlarını kaybetme riskine rağmen kendilerince pek çok uygulama yaptıklarını görüyoruz. Şişmanlık tedavisinin kişiye özgü olduğu unutulmamalıdır. Fısıltı gazetesi ile dolaşan uygulamalar yerine profesyonel destek almak, beslenme alışkanlıklarını değiştirmek, kalıcı ve sağlıklı sonuçları da beraberinde getirecektir. Ankara Style Dergisi | Ekim 2011 Sayısı Uzman Diyetisyen İdil İmamoğlu | Sağlıklı Beslenme ve Diyet Uzmanı - Ankara